CHP ve Laik zihniyetin İslam ve Tesettüre olan düşmanlığı ve kini asla bitmez. Kendilerini sözde Laik cumhuriyetin koruyucusu görürler. Ama bu görüntü sadece kılıftan ibarettir. Asla gerçek değildir. Seçim zamanları biz de Müslümanız, günde 40 vakit namaz kılarız, her gün Cuma kılarız zırvaları gaf değil, cehaletin ve İslam düşmanlığının zirve yapmış halidir.
CHP zihniyeti seçim zamanı Anayasa’da tanımlı ifadeleri kullanır. Yani herkes dinde özgürdür der. Bakın biz de Müslümanız der. Seçim bitip sloganlar soğuyunca gerçek kimlikleri ortaya çıkar.
Diyanet’in 19.07.2024 tarihli tesettür konulu Cuma hutbesine CHP Sözcüsü Deniz Yücel bakın nasıl hakaret dolu cümleler kurarak saldırıyor. “Bir Diyanet İşleri Başkanı var ki akıllara zarar! Adam kendini resmen Şeyh'ül-İslam sanıyor. Cuma hutbesinde, ‘Kadınların yüz, el ve ayakları hariç örtünmesi gerektiğini, kadınların gençlerin erken yaşta evlenmesi gerektiğine’ dair bir şeyler saçmalamış. Diyanetin sınırsız bütçesiyle, saltanat süren bu hadsiz adam” diyor. Ve başka tuhaf sözlerle saldırılarına devam ediyor.
Ne zaman Diyanet İslam’ın temel konuları olan helal, haram, tesettür gibi mevzuları esas alan hutbe irat etse bu zihniyet saldırıya geçip Laik cumhuriyetin temel ilkelerinden konu açıyor.
Hani Laiklik din özgürlüğü idi.
Hani Laiklik dinini istediği gibi yaşamaktı.
Yalanlar üzerine kurulu bir yaklaşım. Tamamen aldatmaca, Müslüman kimliği üzerinden dinsizlik politikasıdır bu.
Alaturka Laiklik kitabımda Aytunç Altındal’dan bir alıntı yapmış ve Laiklik kavramını enigmaya dönüşen paradigma olarak açıklamış ve Laikliğin acilen Anayasadan kaldırılması gereken çok sorunlu temel madde olarak tanımlamıştım.
Anayasaya konuş şekli ve ardından gerçekleşen uygulamaların aslında baştan itibaren bir enigma olduğu İslam toplumunu susturmaya yönelik içi boş kavramlarla doldurulduğunu açıkça ifade etmiştim.
Bugün gelinen noktada İslam’ın her emrine saldıran zihniyetin neden sürekli Laiklik vurgusu yaptığını, asıl maksadın kuzu postundaki kurt olduğunu anlamamak için İslami bağın kesilmesi olduğunu bilmemek cehaletin ve aymazlığın uç noktası olduğunu anlamamaktaki ısrarın art niyet olduğunun artık bilinmesi gerekliliği her zamankinden daha çok icap etmektedir.
Açık saçıklığın çıplaklık boyutuna vardığını ne zaman fark edeceğiz.
Laik zihniyet İslam’ın emirlerine, Ayetine hadisine saygı duymaz. Onların bizde Müslümanız demesi sadece siyasi bir aldatmacadır.
Değerli Müslümanlar evlatlarınıza sahip olun. Kendinize sahip olun.
Tesettürlü anne babaların bile kız evlatlarının göbeği açık, dekolte kıyafetlerle sokaklarda salınıp gezinmesi fecaattir. Tesettürsüz lük, iffetsizlik, ahlaksızlık konusunda adeta bir yarış var. Siyaset ve siyasiler bu için basit argümanları.
Sahte Laiklik ise yangına çıra ile giden adamın, yangını söndürmeye geldim demesi kadar sahte ve gülünç.
Vesselam… Ahmet TÜRKAN