Linked-İn sitesinde arkadaş grubuna ekli bir sosyal medya okuryazarı aşağıdaki soruyu sorarak bir liste yayımlamış.
Hiç müdahale etmeden aşağıda alıntılıyorum ve bildiğim kadarı ile cevap yazacağım.
Sadece cahilliğimden soruyorum.
Bunlardan İslamiyete, istihdama, bilime, ilime bir faydaları var mı?
Herkese cennet hayatını öğretirken bu insanlar niye cenneti dünya da yaşarlar?
Koskoca bir din Allah tarafından sadece tek bir peygamber temsil ettirilirken bunların topu 1400 yıllık bir dinin nesini temsil ederler?
Allah Kur’an’a “ikra” oku emriyle başlarken git bir tarikat şeyhine yapış diye bir emir vermiş midir?
——-
Dünyada en çok Tarikatların olduğu ülke Türkiye en iyi yaşam sürdükleri ülke Türkiye...TOP LiSTE,,,,,
Nakşibendi Tarikatı, Menzilciler, İskenderpaşa C., İsmailağa C. Süleymancılar, Hazneviler, Yahyalı C., Erenköy C., Tufancılar, Kıbrısiler, Zilan C., Reyhaniler, Hacegan C., Işıkçılar, Arvasiler, Akfırat C., Halidiye
Şeyh Muhammed Nayır Erzincani, Bilvanis Grubu, Kadiri Tarikatı, Galibiler, İcmalciler, Tillocular,
Muhammediye, Halisiye, Üveysler, Şeyh Osman C., Zenbililer, Hüseyniler, Farukiler, Bilal-i Nadir, Kesnizani, Şettariye, Halveti Tarikatı, Cerrahiler, Uşşakiler, Şabaniye, Mısriyye, Ticaniler, Ruşeniye
İpek Yolu Gurubu, Sünbüliye, Nasuhiyye, İbrahimiye, Rifai Tarikatı, Kubbealtı C., Çorum Dergahı, Mehmet Efendi C., Maafiriler, Antakiler, Marufiler, Ayderussiyye, Sayyadiye, Zeyniyye, Sebsebiyye
Kantaniye, Bayramiler, Maşukiler, Aksarayiler, Edirneviler, Yakubi, Kabayiler, Kemaliler, Sühversiyye Tarikatı, 7. Çeştiyye Tarikatı, Sabiriye, Nizamiyye, Fetullah Gülen C. ,İlim Yayma C., Kırkıncı Hocacılar C.
Yeni Asyacılar Grubu, Yeni Nesilciler Grubu, Aczimendiler (Müslüm Gündüz), Meşveretçiler, Medzehra Gurubu, Zehra Vakfı, Okuyucular (Kurtoğlu), Yazıcılar, Sungurcular Grubu, Medrese Alimleri Vakfı
Şalvarlı Efe C., Hayrat C., Norşin Dergahı (Şeyh Nurettin Mutlu)
***
Evet liste bu. Listeye bir göz attığımda ilk defa duyup gördüğüm pek çok isim zikredilmiş. Tabii ki fitne başı Fetö’ de listede kendine yer bulmuş.
Önce şöyle bir giriş yapmak şarttır. 1000 Yıllık bir İslami geçmişi olan Türkiye’de yaşayan bir Müslüman olarak bence de bu kadar olur mu diyeceğim ama olay bu kadar basit değil.
Siyonistler ya da misyonerler aracılığı ile kurulan tarikat taklitlerini bir yana bırakalım.
Yazımıza Hak meşrep olanlar cihetinden bakalım.
İnsanların fıtratları aynı değil. Her insan ayrı bir dünya ve ayrı bir eğitim seviyesine sahip. Din algılamaları farklı, ibadet alışkanlıkları farklı, dine bağlılıkları farklı. İş bununla bitmiyor. Çevre farklı, eğitim alınan okul çevreleri ve eğitimciler farklı.
Devlet Halifeliği kaldırarak cemaatlerin kontrolünü polisiye tedbirlere havale etmiş durumdadır.
İnsanların imanlarını, inançlarını, nasıl yürümeleri gerektiğini polisiye tedbirlerle çözemezsiniz.
Hilafet cemaat ve tarikatları kesinlikle denetliyor ve Ehli sünnet dışındakilere müsaade etmiyordu. Yukarıdaki listeye baktığım zaman Ehli sünnet dışındaki tarikatlar ve cemaatler yer almıyor. Şia ya da Alevi tarikat, dernek ya da kurumların ismi yer almıyor.
Parti isimleri yer almıyor. Türkiye’nin 100 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen tarikat ya da cemaat gibi davranan hiçbir parti listede yok.
Kendini camia olarak konumlandıran hiçbir futbol kulübünün ismi yer almamış.
Hiçbir Hristiyan ve Yahudi tarikat ya da cemaat, yer almıyor. Olay sadece Ehli sünnet cemaat listesinde yer alan tarikat ya da gruplara odaklanmış durumda.
Mesela Kemalizm bu listede yok. Atatürkçü düşünce dernekleri bu listede yok.
Siyonist cemaatler bu listede yok.
Kimler var? Ehli sünnet çizgisinde oldukları kabul edilen ya da sanılar cemaatler var. Fetö Ehlisünnet çizgisinde hiç olmadı neden bu listede var sormak lazım.
Konunun aslına tekrar dönelim.
Tüm İslami cemaatler ya da İslam dışı tarikat cemaat ya da kurumlar halifeliğin kaldırılması ile işin disiplini ve kontrolü din alimi olmayan, sadece emir kulu olup şikâyet ya da istihbaratın verdiği bilgilere göre iyi kötü ayrımı yapılan bir düzenleme içinde onu bunu fişleyen ya da gruplandıran bir garabet içindedir. Diyanet İşleri Başkanlığının maalesef böyle bir gücü ve yaptırım kabiliyet ve yetkisi yoktur. 28 Şubat sürecinde takındığı tavır sayesinde bunu açıkça gördük.
Diyanetin Cuma hutbeleri bile laik kesim tarafından saldırı altına alınıp susturulmak isteniyor ve dava konusu yapılıyorsa burada durmak lazım.
Konunun hakkaniyetli olarak araştırılması isteniyorsa en üst İslami kurum olan Halifeliğin tekrar ihdas edilmesi şarttır. Halifelik tekrar ihdas edilmeden, İslami değerler yerine oturmadan, hak batıl kavramları aydınlanmadan kim iyi kim kötü biz bilemeyiz. Bunun kararını ancak fetö gibi aleni kalkışma yapmaya çalışan hainler ortaya çıkınca anlarız o zaman da iş işten geçmiş olur.
Hiçbir ehli sünnet dini cemaat devlete başkaldırmaz.
Hiçbir ehlisünnet alim Emirel Mü’minine baş kaldırmaz. Emirel Mü’minin devlet başkanı demektir.
Eğer bir cemaat devlete karşı tavır alıyorsa haddi bildirilir. Tarihte bunun pek çok örneği vardır.
Peki neden bu kadar fazla diyorsanız.
1000 yıllık bir İslami geçmişten söz ediyoruz.
İmparatorluk varisi Türkiye’den bahsediyoruz.
İslam dünyasında ne kadar cemaat varsa onların tamamının merkezi Osmanlı merkezi İslambol idi de onun için. Hepsi Halifeye bağlı idi de onun için Türkiye’de bu kadar çok tarikat ve cemaat var.
İslam bir değil mi, Kur’an bir değil mi, Peygamber bir değil mi diyenlere cevap.
Aldığınız eğitimler ve kabiliyetleriniz bir mi ki cemaatler bir olsun.
O zaman neden her şehre bir üniversite kurdu devlet.
İstanbul ve Ankara Üniversiteleri herkese yeterdi.
Neden bu kadar çok meslek var. Neden herkes İnşaat işçisi değil mesela….
Bilmem anlatabildim mi?
Buraya kadar gelmişken Bediüzzaman Hazretlerinin “Zaman tarikat zamanı değil hakikat zamanıdır. Zaman iman kurtarma zamanıdır...” sözlerini unutmayalım.
Eğer insanlar iman kurtarma derdine düşmüşlerse en yakın bildiklerine yapışırlar. Bu dünyanın tekrarı yok. Ecel bir gün herkesin kapısını çalacak. Onun için en kısa zamanda İslami anlayışın en üst derecesi tekrar ihya edilerek insanların din tüccarlarının eline düşmesine ve imanlarının ziyan olmasına müsaade edilmemelidir.
Söylenecek çok söz var… Anlayana kafidir. Ha! Halife hazretleri görevinin başında olsa idi muhtemelen en az yarısı yoktu….
Vesselam…
Ahmet TÜRKAN
