AİHM Kararı: Balyoz Delilleri İkna Edici

Perşembe, 28 Mart 2024 10:17 Ahmet TÜRKAN
Yazdır

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Balyoz davası delillerinin "hükümete karşı darbe girişimi" suçu için ikna edici olduğuna karar vererek "Tutuklama süresi normal, tutuklamalar da keyfi değil" dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM), henüz temyiz incelemesi için Yargıtay'da bekleyen Balyoz davası için "balyoz" gibi bir karar çıktı. AİHM'nin bu değerlendirmeleri, Balyoz davasında 18 yıl hapis cezasına mahkûm olan emekli Tuğgeneral Cem Aziz Çakmak'ın, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sırasında yaptığı başvuru sonucunda yaptı. Çakmak, 3 Eylül 2010'da AİHM'ye başvurarak "adil yargılanmadığını", "uzun süredir tutuklu bulunduğunu" ve "savunma hakkının kısıtlandığını" ileri sürdü. AİHM, Çakmak'ın başvurusunu 19 Şubat'ta, Türk Yargıç Işıl Karakaş'ın da bulunduğu toplantısında inceledi ve "kabul edilemez" buldu. Balyoz iddianamesinden alıntıların yapıldığı kararda emekli Tuğgeneral Çakmak'ın, "uzun tutukluluk" ve "adil yargılanmadığı" iddialarına şu yanıtlar verildi:

DELİLER İKNA EDİCİ: Şüphelerin bulunduğu aşamada gereken olguları ispat etme seviyesiyle ilgili olarak Sözleşme'nin 5. maddesi, 1. fıkrasının gerekleri dikkate alındığında, AİHM, ceza dosyasının, başvuranın kovuşturulmasına neden olan suçu işlemiş olabileceği konusunda objektif bir gözlemciyi ikna edebilecek bilgiler içerdiği kanaatindedir.

TUTUKLAMA NEDENİ İNANDIRICI: Başvuranın, bir suç işlemiş olabileceğine dair hakkında makul şüphe oluşturacak 'inandırıcı nedenlere' dayanarak yakalanıp tutuklandığına karar vermek gerekmiştir.

CİDDİ KANITLAR VAR: Mahkeme (AİHM), ulusal adli makamların başvuranı, hakkındaki suçlamayla ilgili ciddi neden ve emarelerin varlığını da dikkate alarak ve somut delil unsurlarına dayanarak Ceza Kanununca yaptırıma bağlanan suçları işlediği iddiasıyla yakaladıklarını gözlemlemektedir.

NE KEYFİ NE MANTIKSIZ: Mahkeme, somut olayda başvuranın tutuklanmasının yasaya aykırı olarak nitelendirilmesi konusunda ulusal otoritelerce ileri sürülen yasal hükümlerin davada uygulanması ve yorumlanmasının keyfi veya mantıksız olduğu sonucunun ortaya çıkmadığı kanısındadır.

TUTUKLULUK SÜRESİ NORMAL: Mahkeme öncelikle, hakkında kovuşturma yapılan başvurana atılı suçların ağırlığı dolayısıyla ortaya çıkan kaçma riskinin varlığına ve ceza davasının karmaşıklığına dikkat çekmektedir. Mahkeme, bu koşullar altında, başvuranın tutukluluk süresinin ivedilik gerekliliğine uygun olduğu kanaatindedir.

YARGILAMA SÜRESİ MAKUL: (Başvuru tarihi dikkate alınarak) Yargılama, yaklaşık üç yıldan bu yana sürüyor. AİHM, konuyla ilgili yerleşik içtihadının ışığında ihtilaf konusu yargılamanın süresinin uzun olmadığı ve hali hazırda, "makul süre" gereğini karşıladığı kanaatindedir.

KAYNAK . HABERNAME