İSLAM DÜNYASI NEDEN SALDIRI ALTINDA?

Cuma, 19 Nisan 2024 16:50 Ahmet TÜRKAN
Yazdır

 

İslamofobi, kelime anlamı olarak "İslam korkusu" demektir. Müslümanlara ve İslam dinine karşı sürdürülegelen ön yargı ve ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır. Müslümanlara karşı duyulan irrasyonel nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin besleme anlamına gelir. Kelime ilk kez 1991 yılında kullanılmış olup 11 Eylül saldırıları ile gündeme getirilmiştir. Bugün İslamofobi dendiğinde hem İslam dinini tanımamak ve öğrenmemekten kaynaklanan bir korku, hem de bu korkuya dayanarak Müslümanlara karşı ayrımcılık ve düşmanlık yapılmasının meşru görülmesi anlaşılmaktadır.

Tarihî kökleri İspanya'da Endülüs'ün Emevîler tarafından fethedilmesine kadar iner.[1]

 

Asder ve Assam’a yapılan saldırılar da tam bu minvaldedir. Çünkü Asder ve Assam İslami söylemleri ve duruşu ile ön plana çıkmakta ve böyle anlaşılmaktadır. Adalet İslamın temel ögesi olduğundan daha adaleti savunanlar dediğinizde İslama antipatisi olanlar ”haaa…” diye bir tavır sergileyerek Asder’in misyonunun karşısında bir duvar örmek istiyorlar.

 

ASRİKA Ortak Savunma Sanayi Üretimi konulu 3. Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi İslam karşıtlarının aklını başından almış gibi görünüyor. Uyutmaya çalıştıkları İslam Alemini birileri uyandırıyor diyorlar. Bu Haçlı ve Siyonist zihniyet kadar içimizdeki satılmışlar ve kriptolarda bu saldırılarda taraflarını belirtmekten geri kalmıyorlar. Eski bakan Rıfat Serdaroğlu “Adam, Emekli General ve Cumhurbaşkanının Güvenlik Başdanışmanı! SADAT denen “Silahlı Örgütün” Başkanı! ASSAM denen “Mehdi’nin geliş ortamını hazırlamakla görevli örgütün” Başkanı!” gibi hezeyanlar sıralayarak kendi içindeki İslam düşmanlığının kılıfını bulmuş olarak yaygara yapıyor.

Tüm bu hazımsızlıkların sebebi içteki kriptolar ve dıştaki İslam düşmanı Hristiyan ve Yahudilerdir. Sözde Müslüman özde hain ve kriptoların bu saldırıları hep devam edecektir. Bize düşen ise mücadelemizi hainliklere aldırış etmeden, daha da bilenmiş olarak devam etmektir. SADAT ise Asder ve Assam gönüllüleri tarafından kurulmuş olduğundan kurulduğundan bu güne saldırılara maruz kalmış, bundan sonra da bu saldırıların ardı arkası kesilmeyecektir.

<head><script data-ad-client="ca-pub-4823484235736206" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script></head>

Büyük güç BM (Birleşmiş Milletler) vesayeti yıkılmadıkça paçamızı kurtarmak mümkün olmayacaktır. Bizler her ne kadar İslam Birliği çalışmalarını da yürütmeye çalışsak ta vesayetçilerin tuzakları bitmeyecek, biz de bu tuzaklar karşısında daima uyanık olmak be proje geliştirmek ve geliştirdiğimiz projeleri bir şekilde hayata geçirmek zorundayız. Bunun için 3. ASSAM toplantımızın gündemini hedefe taşımak için elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız. Bunu başarmak için güç gerekir. Güç ise silah ile sağlanır. Ülkemizde yakaladığımız silahlanma şahlanışını tüm İslam Ülkelerine yaymalı ve bunu Ülkü haline getirmeliyiz.

Yeni Kızıl Elma “İSLAM BİRLİĞİ” OLMALIDIR.

Ahmet TÜRKAN - Asder Bolu Temsilcisi



 

Son Güncelleme: Cuma, 19 Nisan 2024 16:50