SÖZ UÇMAZ YAZI KALIR

Salı, 23 Nisan 2024 21:58 Ahmet TÜRKAN
Yazdır

SÖZ UÇMAZ

AMA,

FAKAT,

LAKİN

YAZI KALIR

Suya yazı yazmak farklıdır

Ahmet TÜRKAN

MBA

Kasım - 2021

İÇİNDEKİLER

TAKDİM

DİLDEN DİLE SÖYLENE GELENLER

AĞZINDAN ÇIKANI DUYMAYANLAR

TAŞA YAZILMIŞ SÖZLER

KULAKLARA FISILDANANLAR

GÖZLERE SOKULANLAR

KALBLERE SÖYLENENLER

NETİCE-İ KELAM

TAKDİM

Çok söyleme arsız edersin derler. Ama söylerler. Hep söyleriz. Herkes kendi söylediğine önem verir. Kulaklar duymayı sevdiği şeylere açık, duymak istemediklerine kapalıdır. Bir söylemek iki dinlemek için verilmiştir bir ağız ve iki kulak. Akıl ve kalp de tektir. Akıl tektir, kişinin cüz-i iradesini temsil eder. Kalp de tektir. Rabbinin külli iradesini temsil eder. Yani kişi Rabbini akıl ile bilir, amma kalp ile tasdik eder. Onun için kalp hassastır. Kalp maneviyatın merkezidir. Akıl ve kalbin terazisi ise vicdandır. Vicdan aklın idrak ettiğini ve kalbin hissettiklerini tartıp analiz eder. Mutmain olur insan vicdan doğru tartar ise. Kalp nefis bulaşmamış ise genelde iyi hissiyatları alıp vicdan muhasebesine arı duygular yollar. Nefis ile kirlenmiş ve akıl da nefsin tesirine girmiş ise insan şeytandan bir şube olur da haberi olmaz. Akıl ve kalp ruhaniyatın temsilcileridir. Beden ve nefis ise dünyanın yani imtihana vesile kılınan insanın temsilcileridir. İnsan, imtihan yolunun yolcusudur. Nefis, akıl, kalp ve vicdan yoldaştır. Vicdan terazidir. Şeytan dış güçleri temsil eden çeldiricidir. İnsan akıl ve kalp denkleminden vicdan terazisine vurup Rabbinin istediği iman noktasını yakalar ise doğru yola girmiş demektir. Doğru yola girmek yetmez, çeldirici ve nefsin taleplerine dikkat etmek gerekir. İnsanın dış dünyada uyarıcıları çoktur. Her biri bir imtihan vesilesidir.

Mal, mülk, şöhret, evlat, eş, akraba, ana – baba, lezzetler, hırslar, arzular el hasıl dünyada önümüze serilen her şey.

Bu yazımızın konusu söz ve yazıdır. İnsanlık Adem ve Havva ile başlayıp halen devam etmektedir. İnsan söylediklerinden mesuldür. Sözlerimiz ile varız. Evet ya da hayır kabullerimizdir. Bizi ahirette huzura erdirecek ya da azaba düçar edecek olanlar işte bu kabullerimiz. Kabullerimiz ile rotamızı belirlememizdir. Yani cüz-i iradenin çizdiği rota. Kader ve kaza bize verilen haritadır. Cüz-i irade ise pusula. Doğru yolu bulmak ise akıl, kalp, nefis ve vicdan dörtlüsü ile şeytan olarak karşımıza çıkartılan çeldirici güce karşı mücadele azmimiz sayesindedir. Rabbimiz şaşırmayalım diye uyarıcı kulu ve Resulünü bize elçi olarak seçmiş, Kur’an’ını rehber olarak yollamıştır. Kur’an ve Sünnet bize rehber olmuş ise yolda yürümek kolaylaşır. İbadet külfet gibi görünebilir, amma arındırıcı, temizleyici huzur verici yönlerini alıp külfeti bırakmak doğru yolun yolcularının karınadır.

Bu yazımızda insanların ağzında dolaşan iyi, kötü, hoş sözler ile birkaç hadisi de zikretmek istedim. Konumuz insanların ağızlarından sadır olanları serdetmek idi.

Kur’an ve Hadisler asıl rehber ve tutunma dallarımızdır.

Yoksa İnsanların kuru gürültülerine kulak vermeğe bile değmez.

Bu böyle biline.

DİLDEN DİLE SÖYLENEGELNELER

Def-i mefasid celb-i menafiden evladır. Zararlı şeyleri def etmek, faydalı şeyleri getirmekten iyidir.

Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Michelangelo'nun resim yaptığı, Beethoven'ın beste yaptığı veya Shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürülsün ki gökteki ve yerdeki herkes durup burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin.

Işık ve karanlık...
İşin ilginci ikisinin de fazlası aynı etkiyi veriyor. Güneşe birkaç saniyeden fazla baktığında da yine karanlıklar içinde kalıyor insan. Bundan dolayı hakikat arayışında bazen güneşin kör edici ışığından da koruyacak ne karanlık ne de aydınlık olan alanlara ihtiyaç var belki de... yani kadimden beri önemli bir sembol olan "gölge"ye.
farsça "saye" kelimesi "gölge" demek... 
birşeyin "saye"sinde "görebilmek" bu nedenle mümkündür aslında. 
bu nedenle ışığa "gölge" edenleri "görevli" olarak düşünmeli ve onların "saye"sinde "görebilmeyi" hedeflemeli insan...

Adam olmak bir gruba dahil olmak değil, bir duruşa sahip olmaktır.

Bak Oğul !

Deh deyince gidiyorsa at,
Bir bardak su veriyorsa avrat,
Bir de hayırlı çıkmışsa evlat,
Ne işin var düğün evinde
Düğün senin evinde, gir oynaaa çık oyna...  ANCAK..

Deh deyince gitmiyorsa at,
Bir bardak su vermiyorsa avrat,
Hele bir de hayırsız çıkmışsa evlat,
Ne işin var ölü evinde ölü senin evinde gir ağlaaa çık ağla ...

Hak Yolunda ilerlemek Yürek işidir,

Akıl işi Değil…

Kılavuzun Daima Yüreğin Olsun,

Omzun Üstündeki Kafan Değil.

Nefsini Bilenlerden Ol;

Silenlerden Değil … Şems-i Tebrizi

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez…

Gençlikte günler kısa, yıllar uzundur, yaşlılıkta da günler uzun yıllar kısadır….

Tekrarı yoktur bazı şeylerin, hayat gibi, aşk gibi, ömür gibi…

Yan yana ayrı yazılır, biz hep sımsıkı olalım…

Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur…Yunus Emre

LAF SOKMA SANATI

Siyasetçiler ile Avukatların Ortak Yanı, Haklı Davaları Ustaca Savunmak Değil, Haksız Davaları Ustaca Kazanmaktır.

Dürüstlük doğal bir özelliktir. Sırtlanlar da dürüsttür. Hepsi tam birer sırtlandır…

Bu alemde ali Osman’a meydan okuyacaksan onun kaç tabanca taşıdığını bileceksin...

Ya gel, ol ve git / Ya git, ol ve gel. (Bir mezar taşından)

Sovyet Komünist Partisi Birinci Sekreteri Nikita Kruşçev, bir konuşmada Sovyetler Birliği’nin eski lideri Stalin’in suçlarını anlatıyordu. Dinleyicilerden biri öfkeyle onun sözünü kesti.

“Stalin’le meslektaştın! Neden o zaman durdurmadın onu!” diye bağırdı. Kruşçev bağıranı görmeden kükredi: “Kim söyledi onu!”

Kimsenin eli kalkmadı. Kimse yerinden kıpırdayamadı. Gergin saniyelerden sonra Kruşçev kısık sesle şöyle dedi: “Şimdi neden onu durduramadığımı anladınız sanırım...”

Öküz tahta çıksa padişah olmaz, saray ahır olur

Gölgene lafım yok, o da seni adam sanıp arkandan geliyor…

Benim duygularım oyuncak değil, sen fazla çocuksun…

Dünümde olmayanlar, yarınım için akıl vermesin. Hakkımda bilginiz yoksa fikriniz de olmasın…! Hz. Mevlana

Ucuz insanın üzerine kurulan hayaller size pahalıya patlar…

Kişiliğinde şeref yoksa eğer, ne kadar başın dik yürürsen yürü, gökyüzü dahi yüzüne tükürür…!

Kırgınsam affederim, kızgınsam bir müddet sonra geçer ama soğuduysam bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Biz bazılarına kapıyı göstereceğimiz yerde anlayış gösterdik, ondan böyle oldu…!

Unutma …! Doğru söz işine gelmeyenin zoruna gider…!

Vasiyetimdir…! Kalbimde ölenler, kabrime gelmesin…!

Geç kalınmış bir sevgi, idamdan sonraki affa benzer…

Bir şey soracağım: Nüfus sayımında seni de adamdan sayıyorlar mı…!

Lütfen insan taklidi yapma yakışmıyor…

Hiçbir zaman yüksekte görmedik kendimizi, Sadece gereksiz insanlar için düşürmedik seviyemizi…

Çok laf sokuyorsun diyorlar,

Ne yapayım?

Hayatıma burnunu sokmaya çalışanlara şiir mi yazayım…

Seni kaybettiğime hiç üzülmüyorum, Hani derler ya…Cana geleceğine mala gelsin…

Biraz insan ol diyeceğim ama, senide zor durumda bırakmak istemiyorum…

Senin karakterin benim psikolojimden daha bozuk…

Siz istiyorsunuz ki çöllerde susuz bıraktığınız insanlar, size gül bahçesi sunsun…

Basit kişiler hep ilgi görür, kaliteli kişiler hep yalnızdır… Ucuz malın alıcısı çoktur…

Yalanım yok, aklımdasın hala… Ne yapayım bu da benim kusurum., gereksiz şeyleri kafama çok takıyorum işte…

Sessizliğime aldanmayın… Bir esersem mevsim değişir…

Bazıları “dümen çevirmek olunca” nedense hep “kaptan” olmak istiyor…

Varlığımın yok sayıldığı yerde, yokluğumu yük etmem ben kimselere…

Doğru olanı yaptığımda kaybettiğim kim varsa…”Yolu açık olsun”…

Kendi hatalarına bakmadan çomak sokacak yer arayanlar, zikri ayrı, fikri ayrı, ameli ayrı kıvıranlar… Düşüncelerinizi kendinize saklayın… Oyunlarınız ötede oynayın…

Ben iki yüzlü isem, birini sana vereyim de yüzsüzlükten kurtul…

Yalnız olmak, yanlış bir kalpte olmaktan iyidir…

TAŞA YAZILMIŞ SÖZLER

İnsan meziyet sahibi olmaya mecburdur. Anormal olan kusurdur. Bir asker cesurdur diye alkışlanmaz ama korkarsa ayıplanır.

Kurt sürüden ayrılanı kapar ayrı olanı değil…

El sendedir Dil sende,

Diken sendedir gül sende…

Her an imtihandasın,

Ağlasan da gülsen de… Mevlana

Düşünme gücünde denge: HİKMET

Arzu gücünde denge: İFFET

Öfke gücünde denge: CESARET

Üç gücün üçünde denge: ADALET

Barış, insanların birbirlerine gerçek adlarını söyleyebildikleri zamandır.

Kültür ve uygarlığın üç ilkesi:

• Akl-ı selim (ilim)

• Kalb-i selim (irfan)

• Zevk-i selim (sanat)

Şımardıysan, artık başka bir düşmana ihtiyacın kalmamış demektir.

Dışarıda bırakılmak içeri kapatılmakla aynı şeydir.

Ruh bedenin hapishanesidir.

Zaferin yüzlerce babası vardır ama yenilgi yetimdir.

Hiç kimse sınanmadığı günahın masumu saymasın kendini…

Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer. '' İbn-i Haldun

Hakikat, bir taş kadar sert, bir gonca kadar da yumuşaktır. Mahatma Gandhi

Acı bilincin taşıtıdır. Buddha

Bin bahar görse de taş yeşermez. Mevlâna

Yalnız taşla, duvar olmaz. Karacaoğlan

Yuvarlanan taş yosun tutmaz. Publilius Syrus

Meyvesiz ağaca kimse taş atmaz. Şeyh Sadi

Pirincin içindeki taş gibiyim. Beni arıyorlar ama dışlamak için.

Taş olsam yandım idi. Toprak oldum dayandım. Aşık Veysel

Cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir. Karl Marx

Taş kaybetmemek için çok oyun kaybedilmiştir. Tartokower

Elin attığı taş yabana gider, akrabadan gelir zarar demişler. Şerifi

Yeryüzü taşla doludur ama pek azı boyunlara kolye olur. Shelley

Kum üstünde şaton olacağına, taş üstünde kulüben olsun. Kızılderili Özdeyişi

Çay taşını cehri ile boyasan, yine taştır. O taştan, mercan olmaz. Merdûmî

Öyle taşlar var ki; taş kalplilere inat, bağrında Rahmet taşır. Mustafa Ulusoy

Başarısız insanların yollarındaki taşlar, başarılı olanlar için birer basamaktır.

Pirincin içinde ki siyah taşlardan değil, asıl beyaz taşlardan korkunuz. A. Nihat Asya

Neden sonra farkına varıyor insan ayağına takılan bütün taşları, yoluna kendi döşediğinin.

Gömdükçe acımı toprağa, taşa, çakıla; yüreğimdeki yangından dağlar da yandı.

Kadın vardır, çerden çöpten aş eder. Kadın vardır, pişmiş aşı taş eder. Atasözü

İyi yontulmuş taşlar, harca lüzum kalmadan kendiliklerinden birleşirler. Cicero

Kim kötülüklerden rahatsız olmazsa, iyilik de onun yanında bir değer taşımız. İmam Musa Kazım

Marifet nedir, bilir misin? Taşlara bakan gözlerin çiçekleri görmesidir. Mevlana

Yunus kodu yola başı,

Vurur müddeiler taşı.

Hiçtir münafığın işi,

Gelsin aşka doyan kişi. Yunus Emre

Kibir bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur. H. Bayram Veli

Kâbe-i Şerif yıkılarak taşları denize atıldığı vakit, işte o zamanda korkunç alametler olur. Hz.Muhammed

Kazara bir sapan taşı bir altın kâseye değse, ne kıymeti artar taşın, ne kıymetten düşer kâse. Namık Kemal

Taşın kalbi yoktur ama onu bile yosun sarar.

Bir masal bir taş ağırlığında olabilir mi?

Oluyormuş meğer.

Birlikte bir masala inanmak istedim ben seninle, sadece bu.

Terk eden kişi, kendinin asla terk edilmeyeceğine inanan insandır. Heykelini dikmeye ise gerek yoktur, çünkü o zaten taştandır. Paul Auster

Suya düşen bir karanfilse yüreğin, bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm vursun seni o taştan bu taşa o çağlayandan bu çağlayana. Ahmet Telli

Denizin dibindeki incilerle taşlar karışık olarak bulunurlar. Övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunurlar. Mevlana

Başımıza gelen herhangi bir belâda, tesirinden çok niyete bakarız. Damdan düşen bir kiremit bizi daha çok yaralar. Fakat kötü bir elin attığı taş kadar kederlendirmez. Taş hedefe değmeyebilir; Fakat niyet yapacağını yapar. J.J. Rousseau

Her yerimi ağılı sinekler sokmuş, hınzırlığın nice damlalarıyla bir taş gibi oyulmuş, öylece otururdum onların arasında. Hele kendilerine iyiler diyenlerin, en ağılı sinekler olduklarını gördüm: onlar tam bir suçsuzluk içinde sokarlar, tam bir suçsuzluk içinde yalan söylerler. Fredrich Nietzsche

Gariptir, kendi hatalarını düzeltme cesareti olmayan insanlar başkalarının hatalarını eleştirerek huzur bulmaya çalışırlar.

Sevdiğinin delice seven kişi pervane gibi özler ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın bütün işi masal anlatmaktır.

Tırnakları yenmiş bir hayatın, kanayan parmak uçlarındaydı umutlar…

50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var…

Benim de ağır gelecek cümlelerim var da söyleyecek acımasız bir yüreğim yok…

KULAKLARA FISILDANANLAR

Benden duymuş olma…ama…

Kendi dışındaki dünyayı bilmeyene cahil, kendi iç dünyasını bilmeyene gafil denir.

Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma; ilk önce senin ellerin kirlenecek.

“21. yüzyılın en yaman toplum projesi, helal olanı yasal olanla örtüştürmek olsa gerekir.”

Alev Alatlı

Senin için her yol gidilebilir olmuşsa kaybolmuşsun demektir…

Dil söyler kulak dinler, Kalp söyler Kainat dinler. Yunus Emre

Her insanda kulak var ama söylenileni duymadıktan sonra neye yarar.

Evlilik öyle bir bağdır ki; gören gözleri görmez, duyan kulakları duymaz yapar bazen.

Söz söylemek için önce dinlemek gerekir. Söze, kulak verme yolundan gir. Hz. Adem

Neden iki kulağımıza karşılık, bir dilimiz var; biliyor musun? Çok dinleyelim de, az konuşalım diye.

Kendi düşüncelerimize uymayan fikirlere karşı kulaklarımızı kapatmak en büyük hatadır.

Ben şimdiye kadar yürek acısına kulaktan şifa verildiğini hiç duymadım.  Çehov

İdrak kulağından gaflet pamuğunu çıkarmalısın ki, ölülerin nasihatlerinin duyabilesin. Şeyh Sadi

Yürekten akan sözler yüreğe akar. Ağızdan çıkan sözler ise bir kulaktan girer bir kulaktan çıkar.

GÖZLERE SOKULANLAR

Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle…

Aha da buraya yazıyorum…

Ben ağlatmak içün çalmıyom ki, anlatmak içün çalıyom… Neşet ERTAŞ

Çırak ustasına sormuş: 
"Nasıl senin gibi bilge bir kişi olacağım?"
Usta cevaplamış: 
"Ben bu yola girdiğimde, orman orman, dağ dağ, nehir nehirdi."
"Yola girdikten sonra orman orman değil, dağ dağ değil, nehir nehir değil oldu."
"Aydınlanınca orman orman, dağ dağ, nehir ise yine nehir oldu."
Çırak tekrar sormuş: 
"Peki ne değişti usta?"
Usta tekrar cevaplamış: 
"BEN DEĞİŞTİM."

Siz Yunus Emre'yi çiçeğe içini dökmek zorunda bırakan toplum değil misiniz? Ne konuşayım sizinle.

-"Onun var, benim de olsun!" (bkz: imrenme)

- "Benim var, onun niye olsun?" (bkz:
kıskançlık)

- "Benim var, onun da olsun!" (bkz:
özgecilik)

- "Benim yok, onun da olmasın!" (bkz:
çekememezlik)

- "Onun yok, yine de benim olsun!" (bkz:
bencillik)

- "Benim yok, bari onun olsun!" (bkz:
geniş yüreklilik)

- "Onun yok, varsın benim de olmasın!" (bkz:
olmuşluk)

Düştümse eğer sana bakarken düştüm’ Cahit ZARİFOĞLU

Cehaletin telafisi kolay, gafletin telafisi çok zor.

Bir yerde herkes birbirine benziyorsa; orada kimse yok demektir.

"Sevgili insanlık!
bir çocuk masumiyetiyle bir kere daha elma diyoruz.
Ne olur çık artık!" Oğuz ATAY

Adını hatırlayan son insan öldüğünde hiç doğmamış olacaksın…

Yanına alacağın üç şeye kafa yoracağına, Issız bir kabre gireceğinin ve yanına alacağın amellerin olduğunu hatırla…!

Kimseye iyi ya da kötü demek için acele etme… İnsanlar seni kesinlikle şaşırtacaktır…

DEDİKODU TRİPLERİ

Evlat senin için ne dedikleri hiç önemli değil, ne fısıldadıkları önemli.

Görgüsüzlük yoksulları değil, zenginleri çirkinleştirir.

Koyunlar ömrünü kurttan korkarak geçirir. Halbuki sonunda onu yiyen çobandır.

İngilizce'deki teen kelimesinin anlamı; '13-19 yaş grubundaki genç' demektir. 13 ile 19 arasındaki bütün sayıların sonu da teen ile bitmektedir.. thirteen fourteen nineteen…

Kulağı çınlayınca değil, yüreği sızlayınca benden bilsin…

Bazı insanlar söyleyeceği çok şey varken susar. Çünkü anlayanı yoktur. Bilir…!

İyiyi ara, doğruyu ara, ama kusur arama…

Bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra her şeyi daha iyi anlamanı sağlar…

Ne zor şeydir; kırılıp ta kırılmamış gibi yapmak… için avaz avaz bağırırken susmak… Her şeye rağmen etrafa neşe saçmak…

Aynaya pek sık bakan, kusurlarını pek az görür…

Durduk yere saygısızlaşmam ben, saygıda kusur ettiysem, saygı bana kusur sana aittir…!

Her şeyi bilmene gerek yok… Haddini bil yeter…

Bizim de yükümüz ağır, ama kimseye gel taşı demedik…

Bana hava atacağım diye kendini kasma, Damarındaki kan bile bana hasta…

Bir insanı layık olmadığı yere koymak zulümdür. Hz. Ali ( k.v.)

KALBLERE SÖYLENENLER

Herkes kabul olan duasının bedelini ömrüyle öder.

Sevginin niçini olmaz ki efendim... Düşünsem makul bir sebep bulabilirim. Fakat bu hakiki sebep olmaz

Nerde ne arıyorsun divane gönül
Dinle bir kendini anlamak için
Sen bir ruhsun kalbin ruhuna bağlı
İrade elinde yönelmek için

Tanıyabildin mi sendeki seni
Bütün vücudunu bu nazik teni
Allah şahit etmiş ruha bedeni
Kimseyi kimseden sormamak için

Sana akıl fikir bir mantık vermiş
Senin gözününen dünyayı görmüş
Allah sevenlerin gönlüne girmiş
Kulundan uzakta durmamak için

Sevip sevilmesi gayet tatlıdır
Garibim sevgiler farklı farklıdır
O hak ruhumuzla irtibatlıdır
Sır etmiş kendini bilmemek içi… Neşet ERTAŞ

Yazsam okusam, okusam yazsam, biri devamlı çay verse bana.- Ömer Lütfi METE

Yaşamı boyunca herkes 'birini' bulur, ama 'birbirini' bulmak çok az insana nasip olur.

Hayat, ölecek olanların ölenlere ağlamasından ibarettir… İbrahim TENEKECİ

Elmanın içindeki çekirdekleri bir aptal bile sayabilir. Bir çekirdeğin içindeki elmalarıysa ancak Yaradan sayabilir.

Başkalarından üstün olmanız önemli değildir; Önemli olan dünkü halinizden üstün olmanızdır.

Erdem bir değere sahip çıkmak değil, o değere sahip olmaktır.

Kuran'da Allah'ın varlığına delil olmak üzere bir tek ayet dahi bulunmaz, çünkü kullarına hitab eden bir kudret, ayrıca "Ben varım" demez.

Evlilik akitle, aşk ahitle geçerlilik kazanır. Akit tanık, rıza, onay ister, ahit istemez, ahde vefa edecek bir yürek olsa kafidir.

Bir erkeğin en çaresiz olduğu an youtube müslüm gürses yazdığı andır.

Müslüm Gürses dinlemediyseniz çok şey kaybetmişsinizdir ama dinlediyseniz daha çok şey kaybetmişsinizdir

Bazı şarkılar sen sus ben mevzuyu biliyorum der gibi...

Ervah-ı ezelde levh-i kalemde, 
Bu benim bahtımı kara yazdılar, 
Gönül perişandır devri alemde, 
Bir günümü yüz bin zara yazdılar 

Bulmadım şadlığın iradesini, 
Çekerim bu gamın ziyadesini, 
Herkes dosta verdi ifadesini, 
Bizimkini ülüzgara yazdılar 

Aşk benimle eyler daim kıyl-ü kal, 
Daha sabretmeye kalmadı mecal, 
Derdim taksimdara kıldım arzuhal, 
Dedi neylim bahtın kara yazdılar. 

Gönül gülşeninde har oldu deyu, 
Hasretlik cismimde var oldu deyu, 
Sevdiğim, sevdiğin pir oldu deyu, 
Erbabı garezler yare yazdılar. 

Dünyayı sevenler veli değildir, 
Canı terkedenler deli değildir, 
İnsanoğlu gamdan hâli değildir, 
Her birini bir efkara yazdılar. 

Nedir bu sevdanın nihayetinde, 
Yadlar gezer yarin vilayetinde, 
Herkes diyarında muhabbetinde, 
Bilmem bizi ne civara yazdılar. 

Kadrimi bilmeze eyledim minnet, 
Derdimi artıran görmesin cennet, 
Sarraflar verdiler yare bin kıymet, 
Benim kıymetimi nere yazdılar. 

Döner mi kavlinden sıdk-ı sadıklar, 
Dost ile dost olur bağrı yanıklar, 
Aşk kaydına geçti bunca aşıklar, 
Sümmâni’yi derkenara yazdılar.  Aşık Sümmani

Müslümanın sevgilisi olmaz azizim.
sevdiği olur,
yandığı olur,
özlediği olur,
Rabbine her namazından sonra uzun uzun bahsettiği olur.
Helali olsun diye Rabbine yalvardığı olur.

Çocuğuna otomobil değil bir şarkı, bir şiir bırak. Aşağı mahallede gördüm arabalar eskiyor…

Çoğunluğu takip etmeyin, gerçekleri takip edin. Hz. Ali (K.V.)

Yolu doğru olanın yükü de ağır olur…

Helalin adı kaldı gören yok, haram kapışıldı hala doyan yok. Yusuf Has Hacip

Misafir gelecekmiş gibi evini, ölüm gelecekmiş gibi kalbini temiz tut.

Ey can! Kimseyi kırma sözden ağırı yoktur. Beden çok yükü kaldırır ama gönül her sözü kaldıramaz… Mevlana

Unutma ellerini Rabbine açabiliyorsan anla ki, O seni dinliyor, Çünkü o Rabbin öyle bir Rab ki, kabul edemeyeceği duanın ellerinin semaya açtırmaz.

Unutma; senin için başkasından vaz geçen, bir gün mutlaka başkası için senden vaz geçer. Mevlana.

NETİCE-İ KELAM

İnsan konuşa konuşa hayvan koklaşa koklaşa…derler.  Gerisini demezler. Gerisini insan olan kendi idraki ile anlar. Bazen gönül yapayım diye söylersin, göz çıkartırsın.

Bazen susar söylemezsin, gönül kazanırsın.

Hayat böyledir.

Bazen taşa yazarsın sözlerini, bazen suya, bazen ele söylersin bazen yele bazen de sele karışır söylediklerin.

Sen sen ol doğru bildiklerini gönül süzgecinden geçir. Vicdanla filtre et. Akıl ile soğuk sıkım zeytinyağı gibi damıt.

Nefsin seni hevanın peşinden sürüklemek ister. Üç günlük dünya için nereye savrulmak istediğinin farkında ol.

Rabbim Kur’an’ında ilk emir olarak “oku” buyuruyor. Oku ki yanlışlara dalmayasın. Resulünün yolundan ayrılma. Çünkü; O bütün hayatını Rabbimden aldığı emirleri en iyi uygulayan olarak yaşadı ve bizlere miras bıraktı. Dünü bu gününe denk olmadı. Hep iyiyi, hep güzeli, doğruyu aradı. Bize de öyle davranmamızı vasiyet etti. Burada yazdıklarımız takdimde de söylediğimiz gibi insanların ağızlarından sadır olanlar ve kalemlerinden dökülenlerdir. Kimisine katılır kimisine de katılmazsın. Hapsine katılırsan her şeyin benimle aynı demektir ki o imkansızdır. Kal sağlıcakla.