WWW.AHMETTURKAN.COM.TR

ZAMAN HER ŞEYİ ANLATIR

  • Yazıtipi boyutunu arttır
  • Varsayılan yazıtipi boyutu
  • Yazıtipi boyutunu azaltır
Anasayfa YAZILARIM YORUMLAR YAŞ KARARLARI VE ARDINDA KALAN İZLER

YAŞ KARARLARI VE ARDINDA KALAN İZLER

e-Posta Yazdır PDF

Böyle bir süreç neden yaşandı?

 

İyi yayınlar dilerim. Değerli sunucu ve konuklara saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

1960 dan beri süregelen darbe zinniyetinin kalıtıları 1971 de solcuları vurdu, 1980 de hem sol hem sağ taraftan pek çok kişiyi saf dışı bıraktı. 12 eylül darbesi öncesi solcu olan pek çok subay ve astsubay Kemalist görüntüsü altında kamufle oldular. 90’lı yıllarda TSK’nın din algısı değişti. Bu değişimde 12 Eylülün solcu subay ve astsubaylarının ciddi bir organizasyonundan bahsetmek gerekir. İslami görüşe sqahip subay ve astsubaylar zaten 2. Sınıf muamelesi görürüken Türkiye’de yükselen islami değer algısı bu ekibin de etkisi ile TSK’da ciddi bir ters etki yaptı. Laiklik yanlış anlaşıldı hatta kasten yanlış uygulandı. Müslümanlar doğru anlamış olmakla birlikte yaşananlar müslümanların aleyhine gelişti. Türkiye genelinde seküler kavmiyetçi azınlık zihniyet, ya da seküler elitler laikliği din aleyhine, dine karşı kullandı. TSK’daki yansıması ise mütedeyyin subay ve astsubayların laik sistem için tehlike olarak görülmesi ve tasfiyesi mantığını doğurdu. Daha once kenarda tutulan personel bu zihniyet değişimi ile tasfiyeye tabi tutuldu. Mütedeyyin subay ve astsubayların başarıları görmezden gelindi. Başarıları ile ilgilenilmedi.Bireysel, sosyal ilişkiler ve eşinin açık olması şartları terfi etmek ve kariyer yolunda ilerlemenin birincil koşulu haline geldi. Eşleri boyalı subaylar kurmay, astsubaylar da subay olmaya teşvik edildi. Önleri açıldı, sicilleri yükseltildi. İnancı gereği tesettürlü eş seçen subay ve astsubaylar hedef haline getirildi. İşin ağırı, sicilin azı layık görüldü. Darbeci, vesayetci zihniyet Hv.K.K.lığında 1986-87 yıllarında (basına yansımıştı) diğer kuvvetlerde ise 90 lı yıllarda gizli bir yapılanma içine girildi. Talimatlar değiştirildi. Tesettürlü eşlere, annelere, kızlara kimlik kartları ve sağlık cüzdanları verilmedi. Garnizonlara, ordu evlerine girişler yasaklandı. Yemin törenlerine tesettürlü gelen anneler törenlere alınmadılar,  kapı önlerinde anneler ağlatıldı.

Batı Çalışma Grubu (BÇG)’nun kurulması bu illegal yapılanmanın merkezi haline getirildi ve fişlemeler ve karanlık işler daha bir organize yapılmaya başlandı. Asılsız gizli el fişlemeleri resmi hale getirildi. YAŞ kararlarında bu asılsız fişlemeler resmi belge kabul edildi. Subay ve Astsubaylar mesleklerinden gizli komite aracılığı ile kopartıldılar. Emir komutayı etkilediler, zinciri kırdılar. Üst yönetim BÇG’nin oyununa boyun eğdi. Sıralı sicil amirleri personel hakkında istihbarat toplama yarışına sokuldu. Aslı astarı olmayan ispiyonlara itibar edildi ve personel hesapsızca harcandı. Buna direnen amirler kendi geleceklerinden korkmaya başladılar ve bu sürece alet oldular.

Her YAŞ toplantısında kimler gidecek hesapları yapıldı. Pek çok personel sıra bana geldi mi psikolojisinin esiri oldu. Bunda değil se bir sonrakindedir haleti ruhiyesi ile sağlıkları, aile düzenleri bozuldu.

Bunca insane TSK’dan uzaklaştırıldı lakin zaafiyet olurmu olmazmı diye kimse düşünmedi. Şimdi tutuklu paşalar, subay ve astsubaylar TSK’da zaafiyet sorununu gündeme getirdi. Çünkü onlar zaten BÇG mensubu darbe düzenbazları idiler. TSK’da zaafiyeti bilemem ama ballı kaymak makamların düzeni bozuldu. Çetrefil ilişkiler yumağı bozuldu.

Bozulan epeyce bir şey var ama bu TSK’nın düzeni değil; düzeni bozanların düzeni bozuldu.

YAŞ kararlarının yargıya açılması ile mağduriyetler bir nebze giderildi. Daha üzerinde çalışılması gereken, atlanmış, tam olarak anlaşılamamış hassas konular var. Mağduriyetlerin giderilmesinde bazı aksaklıklar var umudumuz bunların da giderilmesi.

Mahkeme kararı olmadan TSK’dan ilişik kesmelerin yapılmaması, yapılmış olanların mağduriyetlerinin giderilmesi gerekiyor.

Bir suç var ise buna yargı karar vermeil. Yargının dışında usulsüz işlemlerle, gizli kararnameler ile kimse mağdur edilmemelidir.Yargı adil olmalı, adil hale getirilmeli ve asla bypass edilmesine müsaade edilmemelidir.

 

Ahmet TÜRKAN

 

NOT: KANAL A'DA 24 TEMMUZ 2011 DE YAYINLANAN DEŞİFRE ADLI PROGRAMA TELEFON İLE KATILACAĞIM BİLDİRİLMİŞ FAKAT ZAMAN KISITI YÜZÜNDEN MÜMKÜN OLMAMIŞTI. HAZIRLADIĞIM METİN YUKARIDAKİ GİBİDİR. BU YAZI PROGRAMIN SUNUCUSU MEHMET ALİ ÖNEL BEY'E GÖNDERİLMİŞTİR.

Son Güncelleme: Cuma, 26 Nisan 2024 00:51  

İstatistikler

OS : Linux c
PHP : 5.3.29
MySQL : 5.7.43
Zaman : 00:51
Ön bellekleme : Etkisizleştirildi
GZIP : Etkisizleştirildi
Üyeler : 3475
İçerik : 645
Web Bağlantıları : 8
İçerik Tıklama Görünümü : 1746707