Almanya'nın eski Dışişleri Bakanı ve Yeşiller Partisi eski lideri Joschka Fischer, Türkiye'nin 'neo Osmanlı' bir dış politikasını benimsediğinin bunun sorumlusunun da kapıyı yüzüne kapatıp üyeliğini fiilen engelleyen AB olduğunu savundu.Bakanlık döneminde Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği destekle tanınan Joschka Fischer, İspanya'nın en büyük gazetesi El Pais'te yer verilen makalesinde Ortadoğu'daki her şeyin değişmek üzere olduğunu vurgularken bu değişimdeki oyuncuların bir kısmının Arap olmadığını belirterek Türkiye'ye de vurgu yaptı.
Avrupa'nın kendi krizinden kaygı duyduğunu belirten Fischer, "Ancak, son yıllarda, Avrupalılar, Alman Başbakanı Angela Merkel ve Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin öncülüğünde, kapıyı Türkiye'nin yüzüne kapatıp Avrupa Birliği'ne katılmasını fiilen engellediler.
Bunun sonucunda da Türkiye, merkezinde, Kafkaslar'dan, Orta Asya'dan ve Balkanlardan çok Arap ülkelerinin bulunduğu neo Osmanlı bir dış politikasını benimsedi" diye yazdı.
"TÜRKİYE AB ÜYESİ OLSA ÖNCELİKLERİ TAMAMEN FARKLI OLURDU"
Fischer, Türkiye'nin kendi siyasi, ekonomi ve güvenlik çıkarlarının doğrultusunda güneyindeki komşularıyla yakından ilgilenmek ve bölgenin kaosa sürüklenmesini engellemeye çalışmak durumunda olduğunu belirtirken "AB üyesi olsaydı aynı risklerle karşılaşırdı ancak o zaman öncelikleri tamamen farklı olurdu" değerlendirmesini yaptı.
"AB'NİN DAR GÖRÜŞLÜLÜĞÜ NEDENİYLE ÜYELİK HEDEFİNİ TERK ETTİ"
"Türkiye, Avrupa'nın dar görüşlülüğü nedeniyle AB üyeliği hedefini terk etti ve ideoloji ile olduğu kadar çıkarıyla da ilgisi olan stratejik bir U dönüşü ile Ortadoğu'da bir güç haline gelmesini öngören neo Osmanlı projesini tercih etti" görüşünü de dile getiren Joschka Fischer, "Bu bölgesel hakimiyet girişimi, Türkiye'nin er geç komşu İran ile ciddi bir itilafa girmesine neden olacak.
Türkiye galip çıkarsa eğer, İran ve bölgedeki radikaller, tarihin kaybeden tarafında kalacak ve bunu biliyorlar" dedi.
"TÜRKİYE İRAN İLE KARŞI KARŞIYA GELECEK"
Makalesinde İran faktörüne de değinen Fischer, "Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümeti, İranlılarla iyi ilişkileri sürdürmeye çalışıyorsa da en büyük Sünni güç haline gelme hırsı nedeniyle bir an gelecek ki İran'ın, Irak, Suriye ve Filistin'deki nüfuzu ile mücadele etme zorunda kalacak. Ve bu itilaf demektir" yorumunu da yaptı.
"BÖLGE LİDERİ BİR TÜRKİYE İÇİN FİLİSTİN, İSRAİL'DEN ÖNEMLİ"
Almanya eski Dışişleri Bakanı, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerdeki keskin bozulmanın, Türkiye ile İran arasındaki "yeni çekişme" ile ilgisi bulunduğunu da öne sürdüğü makalesinde bu durumun, İran ve bölgedeki radikallerin, zayıflaması anlamına geldiği için İsrail için olumlu bir yönünün bulunduğunu savunduktan sonra şu savları da dile getirdi:
"Ancak bölgenin lideri olmayı hedefleyen Türkiye için Filistinlilerin çıkarlarının İsrail ile ilişkilerinden daha önemli olması mantıklı, özellikle şimdi Arap dünyasında devrim anlamına gelen bir değişimin karşısında ve bu, Erdoğan'ın dış politikasına yeni bir yön vermesinin nedenidir."
Anka
