Sabrın Sonu Selamettir
ALİMLERİN SABIRLA İLGİLİ SÖZLERİ
Şeran muteber olan sabır taat ve ibadete devam etmek insanı günaha sevk eden kötülüklerden ve masiyetten uzak kalmak dünyada karşılaşılan olayları soğukkanlılıkla karşılamak ve üzücü felaketlere şikayet etmeden tahammül etmektir." ( Nevei)
Gerçek sabır kadere razı olmak ve halinden şikayet etmektedir. Şikayet için değilse çare aramak için derdini söylemek sabırsızlık olmaz. Eyyüp (as)'ün yaptığı gibi
"Ya Rabbim dertlere yakalandım' demiş, Allah (cc) "biz onu sabırlı bulduk buyurmuştur.
SABIR ACI AMA MEYVESİ TATLIDIR
İmtihanlara, sabırla karşılık verdiğinizde Allah kadındaki dereceniz artar
Yaşadığınız imtihanların size kazandırdığı tecrübeler vardır
Dünya bir imtihan diyarıdır ve insanlığımız yaşadığımız imtihanlara nasıl karşılık verdiğimizle ölçülür
Hayat neşe ile acının karışımından ibarettir.
BİR HİKÂYE
Karvizinli bir yiğit omzunda kükremiş bir aslan dövmesi yaptırmak ister. Tellal dövmeye başlayınca genç iğnenin acısına dayanamaz. Tellale hangi uzuvdan başladığını sorar. Tellal kuyruğu deyince hiç gerek yok, bu aslan kuyruksuz olsun der. Tellal yeniden işe başlar acıya dayanamayan genç yine sorar tellal bu kez kulağı işlediğini söyler. Kazvinli varsın kulağı da olmasın der. Tellal başka bir uzva başlar genç feryatla sorar. Bu aslanın hangi uzvudur der. Tellal karnıdır der. Karvizinli genç bu aslan karınsız olsun deyince tellal iğneyi fırlatır "kim bu dünyada böyle bir şey görmüştür. Kulaksız karınsız kuyruksuz acayip bir aslan...." Der. (Mevlana)
ALLAH'TAN KORK VE SABRET
Hz. Enes (radıyAllahu anh) anlatıyor:
"Resulullah a.s. ölen çocuğu için ağlamakta olan bir kadına rastlamıştı:
"Allah'tan kork ve sabret!" buyurdu: Kadın (ızdırabından kendisine hitab edenin kim olduğuna bile bakmadan):
"Benim başıma gelenden sana ne?'' dedi. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) uzaklaşınca, kadına:
"Bu Resulullah idi!'' dendi. Bunun üzerine, kadın çocuğun ölümü kadar da söylediği sözden dolayı (utanıp) üzüldü. (Özür dilemek için) doğru aleyhissalâtu vesselâmın kapısına koştu ve doğrudan huzuruna çıktı :
"Ey Allah'ın Resulü, (o yakışıksız sözü) sizi tanımadan sarfettim (bağışlayın!)" dedi. Aleyhissalâtu vesselam:
"Makbul sabır, musibetle karşılaştığın ilk andakidir" buyurdu."Buhari; Cenâiz 43
HAZRETİ ALİ'NİN SABRI TAVSİYE ETMESİ
"Sabır ölçüdür, sabır savunma aracıdır. Sabır zaferdir ve sabırsızlık ise tehlikelidir.
Sabır fakirliğin gücüdür, her işin yardımcısıdır, en güçlü elbisedir..
Sabır iki çeşittir insanın hoşlandığı şeye karşı sabretmesi, ya da sevmediği şeye karşı sabretmesidir. Sabır imanın en güzel elbisesi insanın ise en şerefli hasletidir.
Şehvet karşısında sabretmek iffet, gazap hususunda sabr etmek yiğitlik ve musibetler karşısında sabretmek ise sakınmadır.
Bela karşısında sabretmek iyi ve güzeldir. Ondan da güzeli haramlar karşısında sabretmektir. Dertler ve sıkıntılar karşısında sabretmek ise insanın fırsatlar elde etmesine yardımcı olur"
HAZRETİ PEYGAMBER'İN TAVSİYELERİ
Muaz b. Cebel Hazretli Peygamberin kendisine yazmış olduğu mektubu şöyle anlatır: "Benim bir oğlum ölmüştü. Resulullah bu vesile ile bana yazmış olduğu mektupta şöyle diyordu: "Allahın Resulü Muhammed'den Muaz b Cebel esselamü aleyke. Kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah'a hamd ederim. Allah senin ecrini artırsın, sabır metanet versin. Bize de sana da kendisine şükreyleme nimetini bahşetsin. Şurası muhakkak ki, gerek bizim canlarımız gerek mallarımız amellerimiz evlatarımız ve gerekse aile efradımızın malları canları Allah'ın bize olan ihsanları ve emaneten bize bırakmış olduğu armağanları cümlesindendir. Bizler muayyen bir zamana kadar onlardan faydalanırız. Allah onları belli bir zaman için bize bırakır. Sonra verdiği nimetlere şükretmemizi maruz bıraktığı musibetlere de sabredip tahammül göstermemizi farz kılmıştır. Senin vefat eden evladına Allah'ın sana olan mevhibeleri ve emanet olarak bıraktığı armağanları cümlesindendir. Eğer sabreder feryad figan eylemezsen Allah gerek hüsnühal ve gerekse sevinç hususunda seni onunla faydalandırır ve onu büyük bir ecirle almış olur. Ya Muaz sende alacağın ecri iptal edecek haller bulunmasın, feryad etme, sonra kaçırdığın ecirden dolayı nedamet duyarsın. Eğer maruz kaldığın musibetten ötürü nail olacağın sevabı görmüş olsan, o musibetin mazhar olunacak sevaptan çok daha değersiz bir şey olduğunu anlarsın. Şu hususu iyi bil ki ağlayıp sızlanmak ölüme mani olmadığı gibi kaderi de gideremez. Bir gün mutlaka sana da gelecek olan ölümü düşün, düşün ki, kederin dağılsın. Sanki kendine de ölümün gelmiş olduğunu kabul et. Vesselamü aleyke..
BÜTÜN MUSİBETLER BİZE HAFİF GELİR
Dıraroğullarından bir kadının kardeşi, kocası ve babası Uhud günü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte müşriklere karşı savaşırken şehid düşmüşlerdi. Onların ölüm haberi kadına verildiği zaman kadın:
"Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem nasıldır?" diye sordu.
"Allah'a hamdolsun, istediğin gibidir, iyidir" dediler.
Kadın: "Bana O'nu gösterin de bakayım" dedi.
Kadına Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'i işaret ettiler. Kadın Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'i sağ salim görünce:
"Sen sağ ve selamette olduktan sonra, bütün musibetler bize hafif gelir" dedi.